Yumurtlama zamanlarında dişi balık, bir kaç saat içinde dibe binlerce yumurta bırakır. Erkek, yumurtalar üzerine sperm ihtiva eden sıvısını püskürterek yumurtaları döller. Böyle döllenmeye vücut dışında cereyan ettiğinden “dış döllenme” denir. Yumurtadan çıkan yavrular, etraftaki “plankton” denen küçük organizmaları yiyerek gelişirler. Köpek balığı gibi bazı balıklarda döllenme, dişinin vücudunda olur. Yumurtalar vücud içinde açıldığından doğuruyormuş hissini verir. Böyle doğurucu balıklara “ovovivipar” denir. Zaman zaman bazı balıklar hermofrodit (erkek ve dişi organa sahip) olurlar. Uskumru, sazan ve alabalıklarda bu duruma rastlanır.
Balıkların üreme organları genellikle gonadlar olup bunlar dişide ovaryum, erkekte
ise, testis adını alırlar. Ovaryumların ağırlıkları türlere göre değinmekle beraber, olgun
oldukları zaman balık ağırlığının % 25'i kadar olabilirler.
Genellikle üreme mevsimi
yaklaşmış, ergin bir balıkta ovaryumlar açık sarı veya kahverengimsi bir renk alır, daneli bir
görünüş kazanır ve yüzeyinde bol miktarda kılcal kan damarları bulunur. Ovaryumda
gelişen yumurtalar genellikle yumurta kanalı (oviduct) ile vücut dışına atılırlarsa da bazı
balıklarda (örneğin, yılan balıkları, alabalıklar) yumurta kanalı tamamen körelmiş olup,
yumurtalar ve spermler sadece bir delikle dışarı atılabilirler.
Testisler ise, erkek üreme organları olup genellikle bütün tatlı su balıklarında çifttir.
Büyüklükleri üreme mevsimiyle ilgili olarak çok değişir. Ergin hâldeki bir balıkta, üreme
mevsiminde testislerin rengi beyazımsı olur, lekesiz düz bir görünüş arzeder ve üzerinde
kılcal kan damarları da görülmez. Ağırlıkları da ovaryuma nazaran daha az olup, ergin hâlde
iken en çok vücut ağırlığının % 12 'si kadar olabilirler.
Tatlı su balıklarının çoğu yumurtasını dışarı bırakan (ovipar) karakterli oldukları
halde, bazılarında yumurta gelişimini dişinin vücut boşluğunda tamamlar ( ovovivipar).
Ovipar üremede dişinin ve erkeğin suya bıraktığı yumurta ve spermler su içerisinde
döllenirler, bunun için de böyle formlarda çiftleşme organları gelişmemiştir. Balıklarda
spermler çeşitli şekillerde olabilirlerse de genel yapıları diğer omurgalılarınkine çok benzer.
Nadir bir olay olmakla beraber, sivrisinek balığı (gambusia) cinsinde döllenme dâhilî
olduğundan, özellikle erkek bireylerinde, çiftleşme organı olarak anal yüzgeç modifiye
olmuştur ve adeta yüzgecin bir kısmı penis görevini yapmaktadır. Kıkırdaklı balıkların
tümünde de yalancı doğum (ovoviviparlık) gözlenir. Döllenmesi haricî olan balıklarda,
döllenmiş yumurtanın gelişmesi su içinde ve bırakıldığı yerde gerçekleşir. Embriyonik
gelişim sırasında genellikle şeffaf olan yumurtanın içindeki yavrular, dışarıdan rahatlıkla
izlenebilirler
Yumurta sayısı da balık türüne göre oldukça değişmektedir. Örneğin, tatlı su
formlarından acı balık (rhodeus) yumurta sayısı 40-100 arasında iken, mersin balıklarında bir
defada 3 milyondan fazla yumurta bırakılmaktadır. Balıkların bu kadar fazla yumurta
bırakmaları nesillerinin devamı için gereklidir. Zira dişi balığın bıraktığı yumurtaların büyük
bir kısmı diğer etçil hayvanlar tarafından yenilir, bir kısmı da suların içinde döllenmeyerek
çürüyüp kaybolur. Yumurtadan yeni çıkmış yavrular besin( vitellüs) keselerini absorbe
etmeden önce, oldukça pasif davranışlı ve kendilerini korumaktan aciz olduklarından bu
safhada iken de büyük bir kısmı diğer yırtıcılara yem olmaktan kendilerini kurtaramazlar
Yeni yorum gönder